Bugün - Tuesday, March 19, 2024
Foto Galeri
Video Galeri
Firma Rehberi
Künye
Reklamlar
Üye İşlem
 Bize Ulasin
www.musikidergisi.com Logo
-
İstanbul 27°°C
Yazar Detayları

Tahir Aydoğdu

Tahir Aydoğdu - Bir konser dinlemek...

Bir konser dinlemek...
Yazı Tarihi: Sunday, April 4, 2021

Değerli Müzikseverler,

Bu haftaki yazımın konusu konser dinlemek ile ilgili veya bir başka deyişle konser dinleme âdâbı olacak.

Gerek ülkemizde gerekse yurt dışında 60 ülkeden fazla konser vermiş bir sanatçı olarak bir konserin nasıl dinleneceği konusu ,üzerinde çok durulması gereken bir konu.

Gelin ! Atasözümüze bakalım; “Ağaç yaşken eğilir”.

Eğer çocuklara bu âdâb öğretilir ve bilgi verilirse konser dinleme âdâbı da kazandırılmış olur. Eskiden okullarda âdâb-ı muaşeret (birlikte yaşama kuralları) dersleri vardı ve bu dersler hakikaten çok şey kazandırırdı insanlara.

Konser vermek için gittiğimiz salonlarda pek çok değişik dinleyici profili ile karşılaşıyoruz. Eğer ilgilendiğiniz müzik türü Türk Müziği ise başka bir profil, Batı Müziği ise yine değişik bir profil ve dünya müziği seslendiriyorsanız bambaşka bir profille karşılaşıyorsunuz. Hatta kanun, ney ve piyano’ dan oluşan Tanini trio ile gittiğimiz konser salonlarında her iki müziği seven veya birini sevip diğerini merak eden, veya birini sevip diğeri hakkında hiç bilgi sahibi olmayan dinleyici ile de karşılaştık, bu tecrübe de bizim için çok ilginçti.Bunu özellikle vurgulamak istedim.

Esasında konser dinleme âdâbından bahsetmeden konser saatinden önce salonda olunması gerektiğini vurgulamak istiyorum. Bir an için kendinizi sanatçının yerine koyun ! Tam konsere başlamışsınız ve önünüzde bir hareket var ve insanlar gelip yerine oturmaya çalışıyorlar, son derece saygısız bir durum, bütün konsantrasyonunuz bozuluyor, bazen de geç kaldığı yetmiyormuş gibi gürültü yapanlar da oluyor.

2016’da Ankara’da eski adıyla Türk Ocağı yeni adıyla Devlet Resim Heykel Müzesi konser salonunda kanun konçertosu icra ederken ,konçertonun 2.bölümünün başında gümmm diye bir ses geldi. Bir an için başımı kaldırdım ve gürültüyü yapan bir Bakan, ayağa kalkınca oturduğu koltuk kapandı, o gürültü çıktı, lüften bir empati yapın ! O an o kadar kötü oluyor ve moraliniz bozuluyor ki salonu terketmek geliyor insanın içinden ! Hatta eskilerin deyimiyle gürültü yapana bir kelâm etmek ! Ama gelin görün ki bunu yapan kişi kabinenin bir bakanı olunca tereddüt ediyorsunuz. (O tarihte TRT Ankara Radyosu’nda sanatçıyım ! )

Önemli bir haber alabilirsiniz, bir işiniz çıkabilir. Hiç olmazsa en azından birkaç dakika bekleyip bölüm sonunda çıkabilirsiniz, ama bu bilgiye sahip olmak için de alt yapı gerekir !

Burada Atatürk ve Muhsin Ertuğrul arasında geçen bir olayı sizlere nakletmek isterim: Atatürk bir tiyatroya davet edilir, ama kendisi geç kalır ve salona girmez. Oyun başlar ve 1.bölüm biter ara verilir. Atatürk’ün 2.bölüm başında salona girdiğini gören Muhsin Ertuğrul, oyunu baştan başlatır, yani kaldığı yerden devam etmez. İşte lider, işte sanatçı, sanata ve sanatçıya verilen değer.

Bu konuda titiz olan sanatçılardan birisi de merhum Cinuçen Tanrıkorur idi. Salona geç girenleri azarlar, muhakkak bir kaç kelâm ederdi. Hatta hapşıran ve öksürenlere de takılırdı. ! Son derecede haklıydı yukarıda bahsetmeye çalıştığım nedenlerden dolayı.

Çeşitli konser grupları ile bulunduğum farklı şehirlerdeki konser salonlarında

gördüğüm bir yanlışlık da konser başladıktan sonra bazı yerlerde konuşmanın kesilmemesi, hatta günümüzün en çok kullanılan iletişim aracı cep telefonlarının açık tutulması, mesajlaşmaya devam edilmesi , görüntülü konuşma yapılması, hatta konuşulmasıdır. Yine bir konserde dinleyicilerden birisinin cep telefonu çaldı. Sahnede yer alan piyanist çalan telefon zilini taklit ederek aynısını yapınca telefonu çalan kişi bayağı bozulmuştu !

Bu yaşadığımız problemleri gelin görün ki yurt dışında hiçbir şekilde yaşamadım ! Onlar da insan, onlar da konser dinlemeye geliyor. Bir geç kalan insan olsun ya da telefon ile konuşan. Mümkün değil bu tür insanlarla karşılaşmak yurt dışında. Gönül rahatlığıyla sanatınızı icra ediyorsunuz.

Bir de kendini göstermeye çalışan bir insan topluluğu da oluyor konserlerde , Adeta: “ Ben buradayım, bakın ! Ben de geldim konsere !” der gibi salonda yerlerini alıyorlar. Nâdir de olsa belli şehirlerimizde verdiğim konserlerde bu sorunların hiçbirini yaşamadığım konserler de oldu ama ne yazık ki bunlar istisna.

Dinleyicimiz tam olarak ne zaman alkışlayacağını da bilmiyor ! Bırakın, bir sessizlik olsun, müzik bitsin ,eğer beğenirseniz alkışlarsınız. Sorarım size, dinleyicilerin hiç alkışlamadığı bir konser gördünüz mü ? Mümkün değil göremezsiniz, halbuki başka ülkelerde buna rastlayabilirsiniz, dinleyici beğenmezse alkışlamaz. Özellikle klasik müzik konserlerinde bölüm aralarında çok alkış yapılır, halbuki doğru olan ilk başta alkışladıktan sonra eğer beğenirseniz eser sonunda alkışlarsınız.

Bir de konser salonlarına getirilen küçük çocuk konusu var. 6-7 yaş öncesi çocukların konsere getirilmemesi gerekir. Çünkü, ismi üstünde çocuk; ağlar, bağırır, gürültü yapar. Birkaç konserimde bu problemi yaşadım, çocuğun ağlaması bitmek bilmedi ne yazık ki !

Yazdıklarımdan özetle konser dinleme âdâbı hakkında kısa bir özet yapmam gerekirse: Zamanında gelmek, konser başlamadan diğer dinleyicileri rahatsız etmeden yerini almak, gelir gelmez cep telefonunu kapatmak (Türkiye’de çok nâdir yapılan bir iştir maalesef),eğer öksürüyor ve hapşırıyorsanız veya soğuk algınlığınız varsa konsere katılmamak en doğrusudur, 6-7 yaşından küçük çocukları konsere getirmemek, doğru yerlerde alkışlamak, salona gelmeden önce eğer çok iyi bilinmeyen bir adres ise erken gelmek (askerde mıntıka keşfi diye bir konu vardır, mümkünse erkenden gelip mıntıka keşfi yapmak), yanındaki ve önündeki kişiyle konser anında konuşmamak, eser devam ederken kritik yapmamak, konsere katılan sanatçılar ve seslendirecekleri eserler hakkında bilgi sahibi olmak, konser başlamadan önce kuliste sanatçıları rahatsız etmemek, konser ardından sanatçıdan izin alarak kulise gitmek (Allah’tan Türkiye’de bazı konser salonlarında bu uygulama yapılmaktadır.)

Hollanda-Amsterdam’da konser verdiğim Concertgebouw ‘da sanatçı olmanın onurunu ve mutluluğunu yaşadım. Konser öncesinde her sanatçıya verilen bir oda, yiyecek-içecek servisi, duş alma imkanı, konser öncesi hiçbir ziyaretçinin kulise alınmaması ve sanatçıya gösterilen azami önem ve takdir gibi konular beni fazlasıyla memnun etmişti. Bu arada kırmızı halılar serilmişti bizi ağırladıkları salona. !

(Bir de konser öncesi yapılan ses provası (sound-check) esnasında pek çok dinleyici gelip sizi dinlemek hatta fotoğraf çekmek ister, bunun da bir ölçüsü olması lazımdır.)

Yazdığınızda gerçekten pek çok ayrıntı çıkıyor konser dinleme âdâbıyla ilgili olarak. Yazımın başında belirttiğim gibi “ağaç yaşken eğilir” misali çocuklarımız bu âdâbı erken yaşlarda kazanırlarsa başkalarına da öğretirler ve sanatçılar da daha güzel konser verir ve dinleyiciler de mutlu bir şekilde salondan ayrılırlar.

Tahir Aydoğdu/Ankara

20 Mart 2021

 

 
İletişim E-Posta: - Telefon:
 
Yorumlar
*** Yorum Yaz
Bu yazıya hiç yorum yapılmamış, ilk yorumu siz yapın.

Diğer Yazıları

Türk Musikisi’nde enstrümantal icra ve virtüözlük...
Musiki repertuvarımızdaki klâsik eserler...
Bir konser dinlemek...
Musikide refakat...
Bir çalgı öğrenmek...
Bir konçertoyu çalışmak...
Diğer Yazarlar

Münih LMU Müzikoloji Enstitüsü’nde "Gültekin Oransay" rafı...
Kitabu İlmi'l-Musiki Alâ Vechi’l-Hurûfât'ın müellifi kimdir? -16-
Çalgıları geliştirmek nedir, nasıl olur?..
Fazıl Say'ın Feyzi Erçin'e desteği…
Nida Tüfekçi’nin Öğrencisi Olmak!..
Yazılarınızı bekliyoruz... Musiki Dergisi
Spor yazarı mı, müzik yazarı mı?..
Yeni YÖK’ün ve değerli başkanı Sn. Saraç’ın övgüye değer kararı: Müzik öğretmenliği açısından yapıcı bir değerlendirme…
Serhanende Nurettin Çelik ...
Meragi niçin 24 şube dedi? Hurufilikten etkilendi mi?..
Çevrimiçi Türk Halk Musikisi Videoları: "Konma Bülbül Konma Nergis Daline"
Günün Sözü
UFO, Altın Çağ, köylüye klasik müzik sevdirmek, müzik ile tedavi etmek vs gibi konuların savunucuları eğer gerçekten gelişselerdi, 21.yy'da mesleklerini ve söylemlerini hala yürütüyor olamazlardı…
()
Yazarlar 
Röportajlar
Fırat Kutluk “Neden Müzik Dinleriz?“...
Ayhan Sarı - Kitabın adından başlayalım mı?  Buna bağlı olarak da kitabın sonunda müziği neden dinlediğimizin yanıtını veriyor musun? Fırat Kutluk - ...
»
»
»
Tarihte Bugün
Arşiv Arama
Facebook
Anasayfa
Site Haritasi
Sitenize Ekleyin
RSS Kaynagi
Hakkimizda
Reklamlar
Künyemiz
Facebook
Twitter
Bize Ulaşın
Copyright ©2013 - Tüm haklari sakli tutulmaktadir.
Bu sitede yayinlanan tüm resim, materyal ve içerigin telif haklari tarafimizca sakli olup izinsiz alinip kullanilamaz.
0.29ms