Bugün - Tuesday, March 19, 2024
Foto Galeri
Video Galeri
Firma Rehberi
Künye
Reklamlar
Üye İşlem
 Bize Ulasin
www.musikidergisi.com Logo
-
İstanbul 27°°C
Yazar Detayları

Ayhan Sarı

Ayhan Sarı - Ali Rifat Çağatay, Şark Musiki Cemiyeti, Süreyya Paşa...

Ali Rifat Çağatay, Şark Musiki Cemiyeti, Süreyya Paşa...
Yazı Tarihi: Sunday, May 17, 2015

Toplumsal müzik hayatımızdan tarihi bir kesit sunmak istiyoruz. İster nostaljik, ister ders alınması gereken hoş bir sada, ister İstanbul müzik efendilerini günümüzde saygıyla anmak açısından...

Bir zaman vardılar, bugün yaşadıklarımızı onlar da yaşadılar…

GTSM dernek ve cemiyetleri 20.yy başından itibaren bir bir kurulmaya başladılar.

Bu sivil toplum müzik kurumları Tanzimat sonrası uygulamaları sonucunda iyiden iyiye belirginleşen "tatil bestekarlığı ve müzisyenliği"nin işgörür uzantıları olmuşlardı.

Bu derneklerin yönetiminde çoğunlukla ileri derecede müzik meraklısı varlıklı kişilere görev veriliyordu. Bu kişilerin zaman zaman derneğin sanat anlayışına müdahale etttikleri, “dedikleri” yapılmadığı zaman da derneği terk ettikleri veya dernek içinde varolan farklı müzik görüş ayrılıklarının su üstüne çıkmasına sebebiyet verdikleri gözleniyordu…

Şark Musiki Cemiyeti’nde yaşananlar, GTM'nin toplumsal örgütlenme boyutundaki tarihsel örneklerinden sadece biridir.

Aktarıyoruz:

“Şark Musiki Cemiyeti önce Leon Hancıyan (1857-1947) ve arkadaşları; Kemal Niyazi Seyhun (1885-1967), Enise Can (d.1896-?), Foto Ferit İbrahim, Tanburi Atıf ve Hanende Zahide Hanım’ın da bulunduğu 14 kişi tarafından 1918’de kurulmuştu. İstanbul, Kadıköy, Yoğurtçu Çayırı’na bakan Madenci Köşk’ünde çalışmalarına başlıyan Cemiyet bir süre sonra maddi zorluklar yaşamaya başladı. Parasızlık yüzünden gelişememişti. Cemiyetin hocaları arasında Udi Nevres Bey (1873-1937), Sinekemani Nuri Bey (1877-1963), Kemal Niyazi Bey(1885 -1967) gibi ünlü müzik adamlarımız da bulunuyordu.

19 Kasım 1920’de , Moda’daki Apollon Tiyatrosu’nda “-Tanburi- Cemil Bey” konserlerini verdiler. Solistler arasında Kaşıyarık Hüsameddin, Münir Nureddin Selçuk (1901-81), Hamid Hüsnü Kayacan (1868-1952), Hafız Arab Cemal (1888-1938), Zahide Hanım bulunuyordu. Sazendeler ise Viyolonselde A.R.Çağatay, Piyanoda Cevdet Bey, Armonyumda Cemil Bey, Kemençede Kemal Niyazi Seyhun, Kemanda Küçük Tabnak Hanım, Ömer Bey, Sinekemanda Nuri Duyguer, Tanburda Hikmet Bey, Refik Fersan, Mesud Cemil, Hatıf Bey, Faize Ergin, Laika Karabey, Ney’de Hafız Ömer Efendi, İhsan Bey, Ud’da Fahri Kopuz, Kanun’da Nezihe Hanım idi. (1)

Bu arada Cemiyet’de yaşanan parasızlık dillenir boyuta gelmiş, hatta Cemiyet gelirleriyle yeterli sandalye temin  edilemediği için bazı öğrencilerin -üzerlerine isimlerini yazdıkları- kendi sandalyelerini getirmeleri şart olmuştu.

İçinde bulunulan duruma çözüm arayışlarında başkanlık, maddi durumu iyi olan, viyolonsel de çalan Ali Rıfat Çağatay’a (1867-1935) önerildi. O da kabul etti.

Kısa bir süre sonra Cemiyetin konser sayısı artmış, dernek çalışmaya başlamıştı. Konserlere Şerif Muhittin Targan (1892-1967 ve o tarihte henüz yurtdışına çıkarılmamış bulunan Hanedan üyeleri de geliyordu.

Ali Rıfat Çağatay Cemiyetin müzik çalışmalarında ve anlayışında Batı Müziğine yatkın değişiklikler yapmak istiyordu.

O’nun bu isteklerine karşı çıkanlar vardı ve bunların başında da Udi Nevres Bey (1873-1937) geliyordu. Aralarındaki rekabet bir sanat rekabetiydi ve saygı sınırlarını aşmıyordu.

Bu anlaşmazlığa cemiyetteki yeniliğe kapalı üyeler karışıp istekleri yapılmayınca Ali Rifat Çağatay görevden ayrıldı. Daha sonra Türk Musikisi Ocağı’nı kurmuştur.

Çağatay Şark Musiki Cemiyeti'nden ayrıldıktan sonra Cemiyet’in para durumu bozuldu, çünkü Cemiyet’e maddi olarak da katkıda bulunuyordu.

Karışıklığı çıkaranlar maddi durumu iyi başka bir başkan aramaya başladılar.

Moda’da oturan, sosyal faaliyetlere ilgi duyan çiftlik ve fabrika sahibi Süreyya (İlmen) Paşa’ya başkanlık teklif edildi. O da kabul etti (1923).

Süreyya Paşa para yönetim işlerini biliyordu. Lokalin 8 aylık kirasını ödedi. Cemiyet daha sonra Mühürdar Caddesi’nde Ermeni Kilisesi’nin yanında büyük bir yapıya taşındı.

Süreyya Paşa Cemiyet üyelerinin seslendirdiği fasıla hayran kalmış, bu işten para kazanılabileceğine inanmıştı. Hemen Hale Sineması ile 15 günde bir geceliği 75 liraya anlaşıldı. Konserler çok ilgi gördü.

Oturacak yer bulunamıyordu.

Cemiyet İcra Heyeti'nin Atatürk’ün Mudanya ve Bursa Gezisi’nde de görev alarak tarihi bir görev yaptığını da belirtmek gerek…

Şark Musiki Cemiyeti’nden yetişenler arasında Muzaffer İlkar ve Müzeyyen Senar da bulunuyordu.

21 Aralık 1924 tarihli Vatan Gazetesi’ndeki şu yorum dikkati çekmektedir:

“Süreyya Paşa’nın başkanlığında teşekkül eden Şark Musiki Cemiyeti 2. Konserini verdi ve muvaffak oldu. Rifat Bey devrindeki tarzından büsbütün başka, O’ndan çok güzel bir şekil alan bu konserler çok rağbete mazhar oldu. Garp musikisini taklit ile eline bir değnek alarak usul tutan Şef D’orkestr hamdolsun ortadan kalktı.

Daha sonra Süreyya Paşa’nın bir müzik adamı olmadığı halde bazı yenilikler yapmak istemesi, yöneticilerle ve kimi üyelerin arasını açtı. Müzikal anlaşmazlık doğmuştu. Paşa, zamanı açısından yeni bir konu olan Türk Halk Müziği ile ilgileniyordu. Osman Pehlivan’a çaldırttığı Anadolu ve Rumeli havalarının 8 tanesini Hamparsum notası ile tesbit ettirerek, konserde seslendirdi. Bu havaların tümü 40 dolaylarındaydı. Aralarında Beyoğlu Saray Sineması ve Büyükada’daki Splendide Palas’ın da bulunduğu konserler epey ilgi görmüştü.

Paşa'nın 100 kişilik bir saz ve koro heyeti ile konserler verilmesi düşüncesi vardı.

Ama bu sayıyı sağlayabilmek için Cemiyetteki usta müzisyenlerin sayısı yetmeyince öğrencilerin de icra heyetine girmesi gerekti...

Asıl icra heyeti üyeleri “biz acemilerle çalışmayız” diye diretince Süreyya Paşa da istifayı bastı.

Kendisi sonraları şöyle demiştir:

“İstifamdan bir müddet sonra cemiyet bocalamaya başladı, nihayet sönüp gitti. Muhakeme ile anlatamadığımı, Cemiyet’in çökmesiyle anladılarsa da iş işten geçti. ” (2)

Geleneksel Türk müziğinde özellikle günümüz açısından dersler çıkarılması gereken bu olayların benzerlerine bugün de şahit olmak mümkündür.

Olayın temelinde kişilikli sanat anlayışına sahip Türk müzik topluluklarına duyulan ihtiyaç ve arayışlar yatmaktadır.

 ______________________________________

(1) Prof. Dr. Gültekin ORANSAY “Cumhuriyetin İlk Elli Yılında Geleneksel Sanat Musikimiz” T.C. 50. Yıl Kitabından Ayrı Basım, 1973,

(2) Adnan GİZ “Bir Zamanlar Kadıköy” İletişim Yayınları, İstanbul, 1988,

 * Bu yazı 26 Haziran 2007 günlü Musiki Dergisi’nde yayınlanmıştır.

 
İletişim E-Posta: - Telefon:
 
Yorumlar
*** Yorum Yaz

Okan Murat Öztürk()
Sevgili Ayhan, harika bir yazı. Bu türden paylaşımlara daha çok yer vermen dileğiyle...OkanM
Gönderilen Tarih - Sunday, May 17, 2015 (21:37)  

Diğer Yazıları

Spor yazarı mı, müzik yazarı mı?..
Orkestra müziğin fabrikasıdır...
İşlevsel Müzikoloji - Functional Musicology…
Kemençe Kuartet ve Türk Müziği Orkestrasına giden yola bugünden bir bakış…
Arabesk müzik geri (mi) dönüyor?..
Gültekin Oransay'ın ardından 30 yıl…
“Mızıka“ kelimesi ile “mızıkçılık“ arasındaki ilişki…
Nüfuzun sanat üzerine etkisi…
Müzikte batılılaşma travması “tedavi“ edilebildi mi?..
Türkiye'de Türk Müziği Orkestrası'nı yönetecek şef var mı?..
Topluluktan orkestraya...
Geleneksel Türk müziği tarihine ışık tutacak bu yazı ne zaman yazılmış?..
Para karşılığı akademik yayınlar skandalı…
III. Kuzey Kıbrıs Korolar Festivali’nin ardından...
Müziğin bilimini biraz fazla mı abarttık ne?..
Transistörlü radyodan internet radyosuna ve sonrası…
Müzikolojinin temeli “1. derece kaynak“ bilgileridir…
Tanbur çalgısını unutturanlar…
Toplumsal sorunlarımızı halletmeden temel müzikal sorunlarımızı çözemeyiz…
Türkiye’de Batı müziği olmasaydı, GTM kurumları olmazdı…
Müzik Üniversitesi’nden 2. Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne…
Çanakkale Korolar Festivali'nin ardından…
7’sinden 70’ine Türk müziği bütünlüğünde saplantılar/bölünmeler...
El yordamı müzikologları…
“Frankfurt Musikmesse - 2017“ izlenimleri…
Hobi koroları...
Çanakkale'de ateşe kalkmak…
Korolar Festivali'nde ilk kez Geleneksel Türk Müziği Koroları da sahne alacak…
Türkiye'de çalgı yapımcılığı mesleği üzerine...
Türkiye Koro Festivalleri tarihinde bir ilk: Çanakkale Korolar Festivali'ne GTM koroları da katılıyor…
“Geleneksel Müzik Konservatuarı“ üzerine yazmıştık…
Musiki Dergisi akademik teşvik kriterlerini karşılamamaktadır…
Düşen uçaktaki Kızılordu Korosu ve Koro Söyleme üzerine…
Plaklar, 20. yy. müziğinin tanıkları…
Osmanlı Muzika-yı Humayun ve Pakistan Cumhurbaşkanlığı Orkestrası…
Türk Musikisi Federasyonu'nun İstanbul'da toplanması üzerine...
GTM'de melek üçgeni…
Devlet Korosu Şefinin Yaşamsal Anatomisi…
Sanatta ücret iadesi…
Koro müziği yükselen değer...
Bravo Sayın Başkan…
Biri okunmuyor, birine yazı gelmiyor...
Devlet Kültür Paketi 2016 ve 2007 tarihli yazımız: “Her ilimize değil, her ilçemize yarı profesyonel koro“…
Geleneksel Türk müziğinde “Açı“ …
Orhan Gencebay ile TMDK'da söyleştik…
Müzik varsa müzik eleştirmeni de vardır...
Doğudan müzik ithaline beş kala...
Ayrıştırmak lazım…
Emek Sineması restorasyonu tamamlandı…
GTM amatör koroları faydalı mı, zararlı mı?..
Fotoğraftan “Ortak Kültürel Coğrafya Orkestrası“na…
Beş maddenin çağrıştırdıkları…
Müzikte ilk ve orta öğretim…
Öykünmeden intihale...
İyi ki Devlet Koroları var...
II. Kanun Sempozyumu ve Festivali ardından...
Divan Orkestrası...
Sokaktaki sevgisizlik...
Misafir sanatçılar için Muhalefet'ten kanun teklifi...
Panayot Abacı belgelediği dönemi kapattı…
Türk keman virtüözü Muhammed Yıldırır’ın Guinnes rekoru…
Müzik ile tedaviden heavy metalcilerin aklanmasına...
“Şarkı / Beste Yarışmaları“ sonuçlarının toplum yansımaları…
Bitlisli elektro gitar yapımcısından, İzmirli metal profil saplı bağlama yapımcısına...
Ali Rifat Çağatay, Şark Musiki Cemiyeti, Süreyya Paşa...
Seçim 2015'de partilerin müziğe yaklaşımı...
Geleneksel Türk müziğinde repertuar dersi nasıl olmalı?..
Yegane dostları okumayanlardır...
Şeyh El Ud, Suudi Arabistan’da…
Türk pop müziğini arabeskten sıyıran besteci: Kayahan...
Eski gazinolara özlemin konseri...
Geleneksel Türk müziği çalgılarınca oluşturulmuş çoksesli oda müziği kümeleri ve uluslararası sergileme bilinci...
Her ile değil, her ilçeye yarıprofesyonel korolar...
Musiki kelimesinin şapkacıları...
Müzik uğraşanlarını değerlendirme boyutu...
Ben pişirdim, sen ye!..
Kültürün ekonomiye katkısı…
“La” nasıl oldu “Neva” ?..
Müzik ağaçlarından filizlere çabalar…
Geleneksel Türk müziğinde 'Pruning' strategy ...
Devlet Korosu Şefinin Yaşamsal Anatomisi...
Nerde o “Hayal Gibi Ezgiler“...
Sempozyum dönüşü...
Eurovision'dan Turkvision'a değişen nedir?..
Bağlama satılan ilk TV reklamı...
Notayı konuşturamayanlar...
Cumhuriyet müzik tarihimizdeki dargınlıklardan güncel kesit...
Diğer Yazarlar

Münih LMU Müzikoloji Enstitüsü’nde "Gültekin Oransay" rafı...
Kitabu İlmi'l-Musiki Alâ Vechi’l-Hurûfât'ın müellifi kimdir? -16-
Çalgıları geliştirmek nedir, nasıl olur?..
Fazıl Say'ın Feyzi Erçin'e desteği…
Nida Tüfekçi’nin Öğrencisi Olmak!..
Yazılarınızı bekliyoruz... Musiki Dergisi
Spor yazarı mı, müzik yazarı mı?..
Yeni YÖK’ün ve değerli başkanı Sn. Saraç’ın övgüye değer kararı: Müzik öğretmenliği açısından yapıcı bir değerlendirme…
Serhanende Nurettin Çelik ...
Meragi niçin 24 şube dedi? Hurufilikten etkilendi mi?..
Çevrimiçi Türk Halk Musikisi Videoları: "Konma Bülbül Konma Nergis Daline"
Günün Sözü
İlaçlar gibi vitamin ve gıda desteklerinin de modası var…
(Ahmet Rasim Küçükusta)
Yazarlar 
Röportajlar
Fırat Kutluk “Neden Müzik Dinleriz?“...
Ayhan Sarı - Kitabın adından başlayalım mı?  Buna bağlı olarak da kitabın sonunda müziği neden dinlediğimizin yanıtını veriyor musun? Fırat Kutluk - ...
»
»
»
Tarihte Bugün
Arşiv Arama
Facebook
Anasayfa
Site Haritasi
Sitenize Ekleyin
RSS Kaynagi
Hakkimizda
Reklamlar
Künyemiz
Facebook
Twitter
Bize Ulaşın
Copyright ©2013 - Tüm haklari sakli tutulmaktadir.
Bu sitede yayinlanan tüm resim, materyal ve içerigin telif haklari tarafimizca sakli olup izinsiz alinip kullanilamaz.
0.36ms