Mete Gökçe

2014 yılında başladığımız 100 Ses Koro Okulu’nun 2016 yılı kış kampını 1-5 Şubat 2016 tarihlerinde KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesinde tamamladık. Bundan dolayı bu yazımda daha önceki yazmaya başlamış olduğum “festivaller” dizisine ara verip 100 Ses Koro Okulu çalışmalarımızdan bahsetmek istiyorum.

 100 Ses Koro Okulu; hem akademik, hem de toplumsal olarak koro ve eğitim kültürlerini geliştirmek üzere 2014 yılında Türkiye ve KKTC'de oluşturulan ortak paylaşım kültürleri ile kurulmuştur, ilk olarak da eğitsel ve performans eğitim programlarını geniş bir koro ağı çerçevesinde sunmak üzere Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Müzik Bölümleri öğrencileri ile koro şefi, müzik öğretmeni ve koro şefi adaylarından oluşan “100 Ses Gençlik Korosu” ve “100 Ses Eğitimciler Korosu” ile çalışmalarına başlamıştır.

Otuzu geçen üniversite sayımızda müzik bölümü öğrencileri ve eğitimciler bir kamp dâhilinde koro kültürü ekseninde çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Ayrıca okul içinde oluşturulan “Korolar Şenliği” etkinliği ile tüm ürünler bir atölye şenliği atmosferinde daha heyecan verici paylaşımlarla analiz ve değerlendirme altına alınmaktadır.

Biraz daha açmak istersek;  kış ve yaz aylarında bir haftalık kamp dönemi içinde çalışmalarını gerçekleştiren 100 Ses Koro Okulu, performans eğitimleri, koro şeflik sınıfları, koro eğitimi alanlarındaki birçok başlıkta dersler ile farklı alanlarda destekleyici eğitimler gerçekleştirmekte ve sonuçlarını konser, seminer, atölye uygulamaları biçimiyle aktif bir program modeli sunmaktadır.

100 Ses Koro Okulu ayrıca toplumsal alanda geliştirdiği programlarla polifonik yapıda çocuklu yaşlardan, ileriki yaş dönemlerine kadar müzik eğitimi, müzik yapma becerilerini koro eğitimi aracılığı ile gerçekleştirmek üzere çeşitli programlar sunmaktadır.

100 Ses Koro Okulu Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde büyük bir buluşmayı ortaya koymaktadır. Büyük buluşma derken kısaca ne demek isterim? Bugünün dünyasında paylaşım kültürü gittikçe azalmakta ve bireysellik ön plana çıkmaktadır. Bireyden doğan bilgi, görgü yaşama bakış, akademik birikim ve buna benzer doneler bireyin algısından topluma yansımaktadır. 100 Ses'de “ben” yerine “biz” diyebilmek; yüz yüze, yüzlerden fazla, yüz akıyla, yüzlerce heyecanla bir arada olabilmek ve sevginin temel gücüyle üretmek bakabilmek, koro müziğinde zaten var olan “biz” olgusunu ruha, bedene, sahneye ve geleceğe taşıyabilmek, bireyden bire ulaşabilmek vardır.

Ülkemiz müzik eğitimi kültürü, cumhuriyetin ilk yıllarında büyük adımlarla çok değerli isimlerin büyük emekleriyle bugünlere taşınmıştır. Cumhuriyetin kuruluş zamanındaki ülkesel heyecan, yokluk ve varlık ilkesi, kurulumun ardından hızlıca gelişen dünyaya ayak uydurma çabaları birçok hızlı adımı gerektirmiştir. Müzik kültürümüz ve eğitim sisteminde olduğu gibi.

Bu alanda koro kültürü, birlikte şarkı söyleme ülkemizde cumhuriyet döneminden bu yana yaygınlaşamadı. İnanılmaz çabalar, sistemler, çalışmalar yapılsa da, müzik ile toplumsal yapıda halk hareketi arasında bir bağ kurulamadı. Sistemler, müzikte ilerilik sağlansa da halk ile ya da bu sistem içindeki müzik eğitimcileri, sanatçıları arasında kopukluklar oluştu. Kısaca ülkemizde müzik eğitiminde net bir ekol, ortak bir sistem, en azından temel yapıda temel başlangıçta bir “temel müzik kültürü ekolü” elde edilemedi. Bununda yansıması olarak müziği öğrenen ile müziği öğreten yanında en basit hali ile “birlikte şarkı söyleme “becerisi refleksi sağlanamadı.

Türk toplumunun genlerinde müzik yapma, müziği gerçekleştirme hisleri yeterli beceriye sahip olsa da kısaca bir arada ortak bildiğimizi sandığımız bir şarkıyı dahi birlikte söyleyememekteyiz. Bunun da temelinde müzik öğretmenliği sistemimizde yukarıda bahsettiğim oluşamayan ekol sisteminin getirilerinden olan “temel yapıda donanımda müzik yapabilme ve müzik öğretme yetisi"ni gerçekleştirmede büyük sıkıntılar yaşamaktayız.

Örgün eğitimde ve temelde en etkin yapı müzik öğretmenlerimiz. Birlikte şarkı söyleme kültüründe koro eğitiminin en etkin araç olarak gördüğümüzde müzik öğretmeninin koro eğitimi kültürü kazanımı ve eğitsel donanımı çok önemli olmaktadır. Ayrıca ülkemizde birlikte şarkı kültürü eksiliğinin getirilerinden birisi olan akademik koro eğitimi kültürümüzün olmaması, donanımlı koro şefi, koro eğitimcisinin yetiştirmememizden dolayı “temel – orta – ileri düzeyde” koro eğitimi alanında büyük eksiklikleri en azından alternatif programların doğmasını sağlamıştır.

Bu yapıda 100 Ses Koro Okulu ülkemizde koro müziği temelli akademik ve toplumsal bir eğitim ve buluşma aracı olarak ülkemizde bu zaman değin büyük bir buluşmayı sağlamada ihtiyaç olarak gördüğü gayretleri bir araya getirmek için çaba göstermektedir.

Okulun temel öğrencileri müzik öğretmeni olan gençler ve mesleki hayat içinde görev yapan müzik öğretmenleri ve akademisyenler. Her ne kadar müzik öğrensek de müzik yapan insan kültürümüzün sürekli devam etmesi ve müziği öğreten olan, müzik yapan duyularımızın sürekli nefes alması gerekmektedir.  100 Ses Koro Okulu koroları başta performans kültürünü yukarı çıkarmak ayrıca okul kapsamında birçok farklı bölgeden öğrencileri “sosyal, beşeri, mesleki ve toplumsal” yapıda bir araya getirerek büyük bir paylaşım ağını ortaya koymaktadır. Bu yapı bizlere büyük bir heyecanı yaşatmaktadır.

1-5 Şubat 2016 tarihlerinde 2.yaşını kutladığımız 100 Ses Koro Okulu sürekli kendini geliştirmeye çalışan ve bir araya geldikçe herkesin fikir atölyesi serbestliğinde veriler ile kendi kendini yetiştiren bir sistem olmada büyüme göstermektedir. 5.Kamp sonunda okul öğrencilerinden sistem içinde idari ve yardımcı eğiticilerimiz ileriki dönemlerde görevlerine başlayacaktır. Ayrıca birçok yapıda koro şefi kültürleri yanında müziğin farklı alanlarında eğitimler atölyeler, bunun yanında bu kampta başladığımız “psiko analiz” derslerimiz farklı disiplinlerdeki eğitimler ile bütünsel bir insan gelişimini gerçekleştirmeye çalışmaktadır.

Ülkemizde birçok yapıda koro müziği alanında akademik eksiklik dolayı doğan “koro eğitimi atölye programları” giderek artmaktadır. Her biri kendi bakış açılarında koro müziğine önemli hizmetler vermektedir. 

100 Ses Koro Okulu ve buna benzer koro eğitimi programlarında katılımcılar nezdinde İsteklilik, heyecan ve öğrenme güdüsü üst düzeyde olmasına karşın “temel koro eğitimi",  “temel şeflik eğitimi kültürü",  “temel repertuar”  eksikliği gözlenmektedir. Bunun başlıca sebebinin ülkemiz müzik eğitimi olduğu düşünülmektedir. Alternatif programların kendi içinde sistematik ve uzun zamana yayılan eğitim modellerine ihtiyaç duyulmaktadır.

Bu yapıda 100 Ses Koro Okulunda gözlemlediğimiz sorunları fikir birliğinde geliştirerek önümüzdeki dönemde 4 senelik” başlangıç, orta ve ileri düzey bağlantılı” şeflik sınıfları şeflik sınıflarımızla yeni bir döneme adım atacağız.  “Ben bir şefim” denildiği zaman her açıdan sorumluluğunu alacak “sayısı az ama etkisi fazla kuşaklar” yetiştirmemiz gerektirdiğine inanmaktayız.

En büyük dileğimiz alternatif programlara gerek kalmadan akademik şeflik okullarımızın tam donanım ve eğitici kalitesi yüksek yapıda oluşmasını arzu etmekteyiz. Bunun üzerine oluşacak atölye programları çok daha faydalı ve sistematik olabilecek ve daha etkin uygulamalar gerçekleşebilecektir.

Daha sonraki yazımlarımda 100 Ses Koro Okulunun gelecek yapılanmaları ve projelerinden sizlere bahsedeceğim. Ayrıca 100 Ses Koro Okulunun 2016 yaz programı Çanakkale’de gerçekleşecektir. Bununla ilgili detayları sosyal medyadan takip edebilirsiniz.

Yazımın sonunda 100 Ses Koro Okulunun Kıbrıs kampındaki yaşananlarına “Besteci Adnan ATALAY” büyüğümüzün kendi web sitesinde yer verdiği http://www.adnanatalay.com/100SESKIBRIS.htm yazısına ulaşarak okuyabilirsiniz.

Mete GÖKÇE