Teoman Önaldı Hüseyin Saadettin Arel'in "Ben musikimizin gelecekteki haline meftunum" sözünü, Türk musikisi ideallerini meslek hayatı boyunca uygulamalarıyla sürdüren birkaç önemli müzik temsilcimizden biridir.
Arel'in düşüncelerini Teoman Önaldı gibi ömrü boyunca sürdürmeye çalışan müzik uğraşanı sayımız artmış, TMDK eğitimi bunun üzerine kurulmuş olsaydı geleneksel Türk müziğinin bugün bulunduğu durumdan çok daha ileride bulunacağını söylemek mümkündür. Teoman Önaldı GTM orkestrası için yazdığı Saadet Kervanı Müzikali, Mevlana Ulu Sesi Oratoryosu ve bu tarz diğer besteleriyle öncü oldu.
Konseri Ümit Bulut yönetiyor.
Yer: D.E.Ü Sabancı Kültür Sarayı - Konak - İzmir
Tarih: 09 kasım 2015
Saat: 20.00
Teoman Önaldı kimdir?
1936' da Trabzon´da doğdu. Müzik hayatına küçük yaşlarda yaşlarda teyzesinden ud dersleri alarak başladı. İlk ve orta öğrenimini sonrasında girdiği İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi yıllarında müzik hep ön plandaydı.1964´te İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Korosu´nu kurarak şefliğini yaptı. Tıbbiyeliler marşını besteledi. Bu yıllarda müzikolog Hüseyin Saadettin Arel´in kurduğu İleri Türk Musıkisi Konservatuarı´nda başkanlık, koro şefliği ve hocalık yaptı. 1965´teki "Arel Çoksesli Beste Yarışması"nda dört sesli segâh şarkısı ile birincilik kazandı. 1967-1972 yılları arasında İstanbul Radyosu´nda koro şefliği ve ud sanatçılığı yaptı. Burada Mesut Cemil, Refik Fersan, Sadi Işılay duayenlerle çalıştı. Vatani görevi nedeni ile gittiği Isparta´da Musıki Derneği´ni kurdu ve onbir yıl bu derneğin başkanlığını ve koro şefliğini yaptı. 1983 yılında İzmir´e yerleşti. TRT İzmir Radyosu´nda koro şefi ve ud sanatçısı olarak çalıştı. 1985´te Kültür Bakanlığı İzmir Devlet Klasik Türk Müziği Korosu şefliğine atandı. 2001 yılında bu görevi yürütmekte iken yaş haddinden emekliye ayrıldı.
İzmir Dergisi'nde Onur Şan ile gerçekleştirdiği röportajdan (1) :
“Kelebekler Diyarında” isminde pastoral bir eser besteledim. Lise son sınıftaydım henüz ve bu benim ilk sözsüz eserim olmuştu. Tabii o zaman çok sesli armoni bilgim olmadığı için eseri tek sesli olarak düzenledim. Eserde ben ud çalan erkek bir kelebek oldum, kemana ise kız kelebek rolünü verdim. Bu hissiyat içerisinde o besteyi yaptım ve bu beni çok mutlu etti. Derken yıllar sonra İstanbul’a gelip armoni bilgilerimi artırdıktan sonra bu eseri Orhan Özgediz ile birlikte icra ettik. Eser daha sonra birçok dizide ve filmde kullanıldı. İşte batı müziği aşkı ve konulu eserler besteleme isteği içime ilk kez bu şekilde işledi…
1985 yılıydı, ben o zamanlar İzmir’de doktorluk yapıyor, aynı zamanda İzmir Radyosu’nda koro yönetiyor ve ud çalıyordum. İlk olarak Güman Kızıltan beni aradı ve Kültür Müdürlüğü’ne gelmemi, benimle önemli bir konu konuşacağını söyledi. Başhekimden izin alarak kültür müdürlüğüne gittim. Bakanlık İzmirde kurulacak devlet korosu şefliği için beni önermiş. Zor bir işti gerçekten, çünkü ortada hiç birşey yoktu. Zamanla periyodik imtihanlar yaparak kadro oluşturmaya başladık. Öncelikle 40 kişilik bir kadro oluşturulması gerekiyordu, onu tamamladık. Daha sonra ikinci ve üçüncü imtihanlarla kadro daha da büyüdü ve 80 kişiye ulaşıldı. Ben koroyu bıraktığım zaman sayı 100’ün üzerindeydi. Yeni bir oluşumdu ve kolay iş değildi. 80 ayrı yerden, 80 ayrı terbiye görmüş, 80 ayrı müzik eğitimi almış insanla bir arada çalışıyorsunuz. Kah yumuşak kah sert oldum. Büyük bir repertuar oluşturduk. Yurt içi ve yurt dışında çok sayıda konserler verdik. İzmir’deki konserlerimiz zaten her 15 günde bir periyodik olarak devam ediyordu. Devlet erkanı o dönemde bize çok itibar ederdi.
Mevlana Ulu Sesi, Kültür Bakanlığı’nın isteği üzerine Geleneksel Türk Müziği Orkestrası ve korosu için bestelenen, süresi iki saati aşan bir eserdir. Bu anlamda böyle bir eser ilk defa meydana getirildi. Eser Rüştü Şardağ’ın uzun araştırma ve çalışmalar sonucu yazmış olduğu Mevlana Ulu Sesi librettosunun tamamen Türk Müziği ses sistemi ve kalıpları içinde çoksesli bir anlayışla bestelenmesi sonucu ortaya çıktı. Ben Mevlana Ulu Sesi’ni bir yıl içerisinde besteledim. Mevlana hazretlerinin Horasan’dan kalkıp Konya’ya gelinceye kadar geçen sürede yer alan bütün anekdotlar var eserde. Eserde rol alan kişileri temsil eden solistlerin rol kişiliklerine göre uygun müzik temaları ve ezgiler seçtim. Türk müziğinde kullanılmakta olan hatta az kullanılan birçok makama yer verdim. Bu eser ile devleti musikide en üst seviyede tanıttığım ve aynı zamanda koro şefliğine yeni bir anlam getirdiğim için 1991 yılında ‘Devlet Sanatçılığı’ unvanı verildi şahsıma.
___________________________________________
(1) Bestekar Teoman Önaldı Söyleşisi, Onur Şan, İzmir Kültür ve Turizm Dergisi
http://www.izmirdergisi.com/site/index.php?option=com_content&view=article&id=229%3Abestekar-teoman-oenald&catid=251%3Asay-28&Itemid=985&lang=tr